Temyiz nedir? Temyiz, İstinaf mahkemesinin bozma kararı haricinde kalan hükümlerinin hukuki yönden tekrar değerlendirilmesi için, ceza davasının taraflarına tanınan olağan bir kanun aşamasıdır.
Temel olarak üst mahkemeye gidilerek açılan yeni bir dava türüdür. Taraflar böylece istinaf mahkemesi tarafından verilen kararın bozulmasını ya da değiştirilmesini ister. İstinaf ceza daireleri tarafından verilen kararların temyiz incelemesi, bir üst mahkeme tarafından gerçekleştirilir. BU da Temyiz mahkemesi olan Yargıtay’dır.
İstinaf ardından temyiz incelemesi nedene bağlıdır ve hukuksal denetim ile limitlidir. Burada kural olarak maddi vaka denetimi, yani sübut denetimi gerçekleştirilemez. İlk derece mahkemesi ve son tahlilde istinaf mahkemesinin maddi vaka hususunda ilme, fenne, mantık ve akla karşıysa istina olarak bu yola girilebilir.
Temyiz Süresi Ne Kadar?
İçindekiler
Temyiz süresi, istinaf mahkemesi tarafından verilen tefhim ya da tebliğ ardından 15 gündür. Söz konusu sürenin hesaplanmasında, kararın verildiği gün dahil edilmez. Bunun yanı sıra son gün tatilse, sonraki ilk iş günü temyizin son günü olarak geçer.
Davaların tarafları duruşmada bulunuyorsa, sözlü şekilde kendilerine belirtilir. Buna da kararın tefhimi adı verilir. Bundan sonra 15 günlük süreç de öğrenme tarihi olan duruşma gününden sonraki gün işler.
Şayet taraflar duruşmada bulunmuyorsa, mahkeme tarafların yokluğunda karar verir. Ardından da ilgili kişilere tebliğ olunur. PTT aracılığıyla taraflara ulaştırıldığının ertesi günü 15 günlük temyiz süresi işler.
Temyiz Edilemeyen İstinaf Mahkemesi Kararları Neler?
İstinaf mahkemelerinin bozma kararları haricinde, diğer kararlar için temyiz yapılır. Lakin hükmedilen cezanın miktarı ele alınarak, bazı bölge adliye mahkemesi kararı aleyhinde gerçekleştirilen ceza temyiz geçekleştirme durumu kapatılmıştır.
Sonuca göre bir takım duruşmalarda birinci ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar, istinaf incelemesi sonucunda kesin şekilde kabul edilebilir.
- Ancak içlerinden bir kısmı, kararlar çerçevesinde temyize gidilemez. Bunlardan bir kısmı şöyledir;
- Adli para cezasının reddine yönelik olarak başvuru yapılamaz.
- 5 sene ve daha az hapis cezalarında, redde dair başvuru yapılamaz. Lakin karara ek mahkemenin yükseltmesi gerçekleşirse, son karar için temyiz başvurusu olabilir.
- İlk kez bölge adliye mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararı haricinde, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı 2 seneye dek hapis olan suçlar, bunlara bağlı adli para cezalarına başvurunu gerçekleştirilemez.
- Aynı hükümde bulunan hapis cezaları, toplamda 5 seneyi aşsa bile başvuru yapılamaz.
- Ceza indirimi uygun bulunmayan, davasının düşmüş olduğu başvurularda yapılamaz.
Temyiz başvurusu gerçekleştirilecek bazı suçlarsa hükümlerin ceza miktarına bakılmadan gerçekleştirilebilir.
Temyiz Hakkına Kimler Sahiptir?
İstinaf mahkemesi tarafından verilen kararı temyize götürebilmek için, davanın tarafı olunmalıdır. Sanık da bu bakımdan söz konusu hakka sahiptir. Temyiz süresi içinde bizatihi kullanabileceği gibi yasal temsilcileri, eşi ya da avukatı da adına gerçekleştirilebilir.
Davaya müdahil olan mağdurlar, suçtan zarar gören üçüncü kişiler ve şikayetçiler de taraf oldukları için, yerel mahkeme kararını temyize götürebilir. Davaya müdahale talebinde bulunup, yerel mahkeme tarafından reddedilenlerle katılan olabilecek biçimde suçtan zarar görenler de taşır.
Bunların yanı sıra sanığın lehine ya da aleyhine cumhuriyet savcısı da temyiz başvurusu yapabilir. Lakin cumhuriyet savcısı, sanığın yararına yanlış yapılan hukuk kuralarına aykırılık olduğu gerekçesi ile hükmün bozulması nedeniyle temyize sahip değildir.
Temyiz Başvurusu Nasıl Gerçekleştirilir?
Temyiz başvurusu nasıl yapılır? Müracaatlar, hükmü veren istinaf mahkemesine temyiz dilekçesi yazılarak gerçekleştirilir.
Bunun içinde temyizin sebeplerine gerektiği gibi yer verilmelidir. Sanıkların mahkum olduğu ceza miktarı ne olursa olsun, temyize tabi olan mahkeme kararları bulunmaz. İstinaf başvurusu yaparken neden bildirilmese dahi Bölge Adliye Mahkemesi, gerekli incelemeleri yapar.
Ancak söz konusu durum temyiz başvurusu yaparken geçerli değildir. Temyiz nedenlerini bildirmek zorunlu olup eğer belirtilmezse istem, Yargıtay tarafından kabul edilmez. Bu nedenle uzman avukatlardan süreç esnasında yardım alınmalıdır.
Temyiz Başvurusu ve Etkisi
Eğer temyiz başvurusu zamanında gerçekleştirilmişse, verilen hükmün kesinlik kazanmasını engeller. Dolayısıyla İstinaf Mahkemesi tarafından verilen hüküm aleyhine gerçekleştirilen temyiz, Yargıtay kararı ile sonuca kavuşana dar hüküm infazı verilmez.
Temyiz, sanığın lehine ya da aleyhine olabilir. Her durumda hükmün kesinlik kazanmasının önüne geçer. İnceleme kural olarak dosya üzerinden sağlanır. Lakin 10 sene ya da üzeri hapis cezasına dair hükümlerde, Yargıtay incelemelerini uygun görürse duruşma olarak da yapılabilir. Ayrıca bazı hallerde de bu şekilde gerçekleştirilebilir.
Eğer sanık tutuksuz olarak yargılanıyorsa, temyiz duruşmasında hazır bulunabilir. Lakin avukatı da onun yerine olabilir. Ne var ki sanık tutukluysa duruşmada hazır olma hakkı yoktur.
Temyiz Başvurusunun Esastan Reddine ya da Düzelterek Onama
Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde, İstinaf Mahkemesi kararı aleyhine gerçekleştirilen temyiz başvurusu esastan reddedilebilir.
Esastan red kararı, İstinaf Mahkemesi tarafından verilen hükmün, hukuka uygun olduğu anlamını taşır. Buna aynı zamanda onama kararı da denir. Hükmün böylece onanması halinde verilen karar kesinleşir.
Ancak sanık kararın düzeltilmesi adına Yargıtay Cumhuriyet Savcılığına giderek başvuru yapabilir. Düzelterek onama ise İstinaf Mahkemesi tarafından verilen hükümde mevcut olan basit hataların inceleme esnasında düzeltilmesi, hükmün böylece onanmasıdır.
Ancak bu kararın alınabilmesi için yerel mahkeme tarafından yapılan hatanın tekrar yargılamayı gerektirmeyecek şekilde basit olması gerekir. Matematiksel hata olması, yargılama giderlerine yanlış hükmedilmesi bunlardan bazılarıdır.
Temyiz İncelemesi Sonrasında Kararın Düzeltilmesi Başvurusu
Yargıtay tarafından verilen onama kararı sonrasında olağanüstü bir kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına Kararın Düzeltilmesi adına başvuru gerçekleştirebilir.
Karar düzeltilmesi kanun yolu, hakkındaki hüküm temyiz başvurusu ardından inceleme sonrası kesinleşen sanık tarafından talep edilebilir. Aynı şekilde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da kendiliğinden işletilebilir.
Kararın düzeltilmesi özellikle savcılık tebliğnamesine aykırı sağlanan daire kararlarına karşılık etkindir. Örnek olarak savcılık yerel mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiş, Yargıtay Ceza Dairesi de onama kararı almışsa karar düzeltilmesi yoluna gidilebilir.
Temyiz İncelemesi ve Hükmün Bozulması
Temyiz incelemesi ardından Yargıtay Ceza Dairesi hükmü bozarsa hüküm yine kesinlik kazanmaz. İnceleme neticesinde ilk derece mahkemesi ya da İstinaf Mahkemesinin kararının Yargıtay tarafından bozulması durumunda tekrar İlk Derece Mahkemesine ya da istinaf mahkemesine yollanır.
Dosya kendisine gönderilen mahkeme, tarafları davet ettikten sonra eski hükmü verebilir ya da bozma kapsamında tekrar yargılama gerçekleştirebilir.
Temyiz İncelemesi Nasıl Yapılır?
Temyiz başvurusu yapıldıktan sonra buna yönelik olarak inceleme gerçekleşir. Bu iki aşamadan meydana gelir. Bu ön inceleme ile başlar.
Bu Bölge Adliye Mahkemesinin gerçekleştirdiği ön incelemeye benzer yapıdadır. Temyiz başvurusu gerçekleştirilen dava dosyasında usulü bakımdan eksik olup olmadığını, süreyi, harç ve giderlerin yatırılıp yatırılmadığını değerlendirir. Ardından da verilmesi gereken kararları alır.
Ön inceleme bittikten sonra esastan inceleme başlar. Temyiz talebi gerçekleştirilirken, öne sürülen nedenlere bağlı bulunmaz. Yargıtay kanunun açık hükmüne aykırı bulduğu hususları temyiz dilekçesinde ileri sürmese bile kendiliğinden karar verir.
Bunun sonrasında 3 karar alınabilir. Bunlar onama, bozma ve düzeltme kararları şeklindedir.
Bursa avukat Cihad Günel