Vasiyetten Dönme, Vasiyet, kişilerce ölümünden sonra malvarlığının yasal vasiler arasında paylaşımını düzenleyen evraklar içerisinde yer almakta olup bazı durumlarda sadece mal varlığı değil kişiye ait borçları da kapsayabilmektedir.
Bu evraklar vasiyetname sahibinin ölümünden sonra bazı hüküm ve sonuçları beraberinde getirmekte olup tek taraflı hukuksal bir işlem olması nedeniyle vasiyet içi ölmeden önce istediği herhangi bir zaman diliminde vasiyetten dönme sağlayabilir.
Bu süreçte Türk medeni kanununa göre belirlenmiş bazen şartlar ve yöntemler bulunmakta olup kişinin belirlemiş olduğu vasiyetname şartlarından vazgeçmesi veya değişikliğe gitmesi durumunda vasiyetten dönme işlemi uygulanmakta olup bu işlem sırasında 3 farklı yöntem yer almaktadır. Bu yöntemler şöyle sıralanabilir;
- Yeni vasiyetname düzenlemesiyle vasiyetname eden dönme
- Vasiyetnamenin yok edilmesiyle vasiyetname eden dönme
- Vasiyetname ile bağdaşmayan sonraki tasarruflar ile vasiyetnameden dönme
Noterde Yapılan Vasiyetname Bozulur Mu?
İçindekiler
Noterde yapılan vasiyetname bozulur mu? Sorusu genellikle yasal vasiler tarafından sıkça araştırılmakta olan bir konudur. Bazı durumlarda kişinin ölmeden önce yapmış olduğu vasiyetname kişinin olumsuz etkilenmesine neden olabileceği gibi aynı zamanda yasal vasiler içerisinde haksız sonuca neden olabileceği durumlarda söz konusu olmaktadır.
Noterde yapılan vasiyetnamenin iptali hususunda 2 temel durum söz konusu olmaktadır. İlki kişinin henüz hayattayken vasiyetnamenin iptali talebinde bulunmasıdır. İkincisi ise kişinin ölümünden sonra taraflarda anlaşmazlık görülmesiyle başlatılan vasiyetname davası gereğince yapılan incelemelerde vasiyetnamenin geçersiz olmasına neden olacak faktörlerin söz konusu olması da noterde yapılan vasiyetnamenin bozulmasına imkân sağlamaktadır.
Vasiyetname, bir kişinin ölümünden sonra mal varlığının nasıl dağıtılacağını belirler. Eğer vasiyetname geçerli bir şekilde yapılmışsa ve ölüm gerçekleşmişse, vasiyetname genellikle yürürlükte kalır.
Ancak bazı durumlarda vasiyetname iptal edilebilir veya bozulabilir. Örneğin, vasiyetname yaparken hukuki kurallara uymadığı takdirde, vasiyetname geçersiz olabilir. Ayrıca, vasiyetname yaparken aldatmaca yapıldığı veya zorlandığı takdirde de vasiyetname bozulabilir. Eğer vasiyetname bozulmuşsa, mal varlığı yasal miras yoluyla dağıtılır.
Vasiyet Değiştirilebilir Mi?
Bir kişinin ölümünden sonra malvarlığının ne şekilde paylaşılacağı veya kime verileceği yönünde kişinin hayattayken vermiş olduğu kararı kanıtlayan hukuki bir evrak olma özelliğine sahip vasiyetname çoğunlukla değiştirilebilir özelliğe sahip olsa da değişim için ve değişimin nasıl yapılacağı için yasalar etkili rol oynamaktadır.
Kişi hayattayken gerçekleştirmiş olduğu vasiyetnamelerini dilediği zaman değiştirebilir ya da iptal edebilir. Ancak bu noktada vasiyetnamenin geçerli olması için tüm yasal prosedürlerin tamamlanmış olması ve hukuki gerekliliklerin yerine getirilmiş olması mecburidir.
Bu noktada kişi kendi iradesiyle vasiyetname üzerinde değişiklik yapabileceği gibi vasiyetname içerisinde yer alan veya yer almayan tüm vasilerin vasiyetname değişimi veya iptali için kişinin sağlıklı bir düşünceye sahip olmadığını veya bu kararı verebilecek yetkin fiili ehliyeti olmadığını ispatlamaları da vasiyet nağmelerin değiştirilmesine olanak sağlamaktadır.
Vasiyetnamenin geçerli olması için ise bu süreçte gerekli olan bazı şartlar bulunmakta olup bu şartlar şöyle sıralanabilir;
- Vasiyet sahibinin 18 yaşını doldurmuş olması gerekir.
- Vasiyet sahibinin sağlıklı zihinli ve iradesine dayanarak vasiyetnamenin yazılması veya sözlü olarak bildirilmesi gerekir.
- Vasiyetname yazılı olarak yapılmalıdır ve imzalanmış olmalıdır.
- Vasiyetname, vasiyet sahibinin ölümünden önce yazılmış olmalıdır.
- Vasiyetname, yasal olarak geçerli olması için noter onayı almış olmalıdır.
- Vasiyetname, yasalara ve hukuka uygun olmalıdır.
Bu şartların hepsi yerine getirilmediğinde, vasiyetname geçerli olmayacaktır. Bu durumda ise vasiyetnamenin iptal edilmesi veya kişilerce vasiyetnameyi kabul etmemek mümkün olmaktadır.
Vasiyetten Rücu Ne Demek?
Vasiyetten rücu, bir vasiyetnamenin iptal edilmesi anlamına gelir. Bu, vasiyet sahibinin, önceden yazdığı vasiyetnamenin geçersiz kılınmasını talep etmesiyle gerçekleşir. Vasiyetten rücu genellikle vasiyet sahibinin değişen durumları, fikirleri veya istekleri nedeniyle yapılır. Ancak, yasal prosedürler ve hukuki gereklilikler yerine getirilmelidir ve vasiyet sahibinin sağlıklı zihinli ve iradesine dayanarak yapması gerekir.
Birden Fazla Vasiyetname Düzenlenmesi Mümkün Müdür?
Özellikle vasiyetname alanında kişilerce en çok merak edilen konuları içerisinde vasiyetnamenin birden fazla düzenlenip düzenlenmeyeceği yönünde olmaktadır. Bu noktada birden fazla vasiyetname düzenlenmesi mümkün olup bir kişi, ayrı ayrı vasiyetnameler yazabilir veya mevcut vasiyetnamelerini değiştirebilir.
Ancak, son yazılmış olan vasiyetname geçerli olacaktır. Eğer birden fazla vasiyetname varsa, son yazılmış olanın geçerli olması için bir “son vasiyetname” ifadesi kullanılmalıdır. Ayrıca, vasiyetnameler arasında çakışmalar olabileceği için dikkatli bir şekilde düzenlenmelidir.
Bursa. miras avukatı Cihad Günel
Vasiyetten dönme, kimsenin muvafakatine bağlı değildir. vasiyetçi, dilediği zaman vasiyetten dönebilir. vasiyetçi, bu dönme işlemi için herhangi bir sebep göstermek zorunda değildir. vasiyet tek taraflı bir hukuki işlem olduğundan vasiyetten dönme kimsenin iznine veya onayına da bağlı değildir. vasiyetten dönme açık veya örtülü olarak gerçekleşebileceği gibi eylemli biçimde de gerçekleşebilir.
Mirastan Dönme yargıtay kararı
T.C. YARGITAY
- Hukuk Dairesi Esas No: 2019/6170 Karar No: 2020/1057
Karar Tarihi: 10.02.2020
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; … ili, … ilçesi, … Köyü, … ( … ) mevkinde kain 132 ada 37 parsel’de tapuya kayıtlı 3 adet 2’şer katlı kagir ev ve bahçesi vasıflı taşınmazın tarafların kök murisi olan … adına kayıtlı olduğunu, murisin sağlığında … Noterliği’nde düzenlediği 21/06/1991 tarihli vasiyetnamesi ile dava konusu taşınmaz üzerindeki “2 katlı ahşap ev ile arkasındaki bahçeyi ” davacıların murisi olan …’na vasiyet ve temlik ettiğini; bu vasiyetin, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2001/5 esas sayılı dosyasında açıldığını; davalılardan … tarafından vasiyetin iptali için … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın reddedildiğini ve söz konusu vasiyetnamenin kesinleştiğini ileri sürerek; … Noterliği’nin 21/06/1991
tarihli vasiyetnamesinin tenfizine ve … ili, … ilçesi, … köyü, … ( … ) mevkinde kain 132 ada, 37 parsel sayılı taşınmazın muris … adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile vasiyete konu “2 katlı ahşap ev ile arkasındaki bahçenin ” … mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; cevap dilekçesini sunmamışlar,duruşmaya gelen bir kısım davalılardan …, … ve … davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istediklerini; davalılardan … ise açılan davaya bir diyeceği olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece;davacılar murisinin … … Noterliği’nin 21/06/1991 tarihli ve 1517 yevmiye numaralı vasiyetnamesini düzenledikten sonra aynı yer ile ilgili olarak yine … … Noterliği’nden 18.01.2000 tarih 0893 yevmiye no’lu vasiyetnamesini düzenlediği; bu şekilde, ilk düzenlemiş olduğu vasiyetnameden eylemli olarak döndüğü, ikinci vasiyetnamenin iptali için bir dava açılmadığı, bu şekilde ilk açılan ve okunan vasiyetnamenin geçersiz hale geldiği gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.
Vasiyetten dönme TMK’nun 542 ile 544. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Vasiyetçi dilediği zaman vasiyetinden dönebilir.Vasiyetçi vasiyetten dönebilmesi için sebep göstermek zorunda değildir.Vasiyet tek taraflı bir hukuki işlem olduğundan vasiyetten dönme kimsenin muvafakatına bağlı da değildir.Vasiyetten dönüş açık ya da örtülü olarak gerçekleşebileceği gibi eylemli biçimde de yapılabilir.Vasiyetten dönme üç şekilde gerçekleşebilir:
1- Yeni vasiyetname ile,
2- Yok etme ile,
3- Sonraki tasarruf ile.
Yeni vasiyetname ile vasiyetten dönme TMK’nun 542. maddesinde düzenlenmiştir. Mirasbırakan,ölümüne kadar her zaman vasiyetnameden dönebilir.Bilindiği üzere vasiyet,resmi şekilde veya mirasbırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir.Vasiyetten dönme için yasada öngörülen bu şekillerden birine uymak suretiyle yeni bir vasiyetname yapılmalıdır.Vasiyetnameden mutlaka yapıldığı şekil ile dönme zorunluluğu yoktur.Yine vasiyetnamenin tamamından dönülebileceği gibi bir bölümünden de dönülebilir. Vasiyetnamenin dönülmeyen bölümleri geçerliliğini korur.(Miras Hukuku,Ankara 2008 basım,Yargıtay 2.H.D.Başkanı Ömer Uğur Gençcan,sf.242-244)
Somut olayda;tarafların murisi …’nun dosya kapsamında yer alan 21.06.1991 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi incelendiğinde”sahibi bulunduğu … ili,… ilçesi,… Köyü,… altı mevkiinde tapuda:parsel 11072,pafta:14’te kayıtlı 2100 m2’lik tarlamı eşim … ile
…’dan olma 1330 doğumlu …’na(yaklaşık değeri 5.000.000 TL) (beş milyon TL);yine … ili,… ilçesi,… köyü,…(…)mevkiinde tapuda kütük sayfa no:40’da adıma kayıtlı olan 2156 m2’lik gayrımenkul üzerindeki iki katlı kargir ev ile arkasındaki duvar içindeki bahçeyi(yaklaşık değeri 5.000.000 TL) (beş milyon TL) oğlum 1940 doğumlu …’na,yine aynı tapulu gayrımenkul üzerinde bulunan iki katlı ev ile arkasındaki duvar içindeki bahçeyi tahmini değeri 5.000.000 TL (beş milyon TL) olan gayrımenkulümü 1944 doğumlu oğlum …’na ve yine tahmini değeri
2.000.000 TL(iki milyon TL) olan aynı arsa üzerindeki üçüncü bina olan iki katlı ahşap evimi (diğer oğullarım … ile …’nun hisseleri kadar olmak üzere) ve arkasındaki bahçeyi 1937 doğumlu …’na ayrıca kızım …’ın oturmakta olduğu iki katlı ev ile arsasını,bunların haricinde kalan yerler ise üç oğlum …,… ile …’na eşit ve müsavi olmak üzere paylaştırılmak şartıyla temlik ve vasiyet ediyorum”şeklinde olduğu;murise ait İstanbul 22.Noterliği’nce düzenlenen 18.01.2000 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi incelendiğinde ise”… ili,… ilçesi,… mahalle/köyü,…(…) sokak/mevkii,40 kütük sayfa,13 pafta,40 parsel sayılardaki 2156 m2 yüzölçümlü iki katlı kargir ev ve bahçe cinsindeki taşınmaz benim mülkümdür.Taşınmaz üzerinde iki adet bina bulunmaktadır.Ekli krokide gösterildiği üzere köşedeki mevcut binanın bitişiğinde 8×7,5 m.(sekiz x yedi buçuk metre) boyutlarındaki bu parçayı … oğlu …’a,onun yanındaki 8×7,5 metre(sekiz x yedi buçuk metre) ebatındaki ikinci parçayı … kızı
…’a bırakıyorum.Her birine bırakılan alan 60(altmış metrekare) m2 olup,iki kişinin toplam alanı 120 m2(yüz yirmi metre kare)’dir.Bu bırakılan parçalar üzerinde diğer mirasçılarımın mahfuz hisse dahil hiçbir hakları bulunmayacak,belirtilen parçalar olduğu gibi adı geçen kişilere kalacaktır.” düzenlemesine yer verdiği görülmektedir.
Mahkemece, her ne kadar hatalı değerlendirme ile;murisin 18.01.2000 tarihli vasiyetnamesi ile önceki vasiyetnamesi olan 21.06.1991 tarihli vasiyetnamesinden eylemli olarak döndüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edilen her iki vasiyetname de dikkatlice incelendiğinde görüleceği üzere,murisin 2000 tarihli vasiyetnamesinde 1991 tarihli vasiyetnamesine de konu ettiği 2156 m2’lik taşınmaza ilişkin olarak 2000 tarihli vasiyetnamede ayrıntılı şekilde belirttiği sadece 120 m2’lik alan yönünden tasarrufta bulunduğu açıktır. Bu durumda, murisin 18.01.2000 tarihli vasiyetname ile 21.06.1991 tarihli vasiyetnamesinden tam olarak döndüğünden bahsedilemez.
Bu itibarla, mahkemece; murise ait tenfizi istenen taşınmaz yönünden mahallinde uzman bilirkişi heyeti ile keşif icra edilerek , murise ait olan 21.06.1991 tarihli vasiyetname ile 18.01.2000 tarihli vasiyetnamenin ilgili taşınmaza tatbik edilmesi,bu şekilde 18.01.2000 tarihli vasiyet ile lehlerine vasiyet yapılan … oğlu … ile … kızı …’a bırakılan kısımların net olarak belirlenmesi,her iki vasiyette çakışan kısımlar olup olmadığının tespit edilmesi,çakışan kısımlar var ise murisin 2000 tarihli vasiyetnamesi ile sadece o kısımlar yönünden vasiyetinden döndüğü ve kalan kısımlar yönünden 1991 tarihli vasiyetnamenin geçerliliğini koruyacağı dikkate alınarak ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilmek suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılardan … yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.