İcra İşlemleri
Günlük yaşam içerisinde ve ticari hayatta sıklıkla karşılaşılan durumlardan biri de borç alacak ilişkisinde borcun zamanında ödenmemesi durumudur. Herkes için geçerli olmak üzere borcun zamanında ödenmemesi ticari işlerin aksamasına ve yasal olarak icra takibinin başlatılmasına sebeptir.
Söz konusu ödenmeyen ya da zamanında ödenmeyen borlar için, bankalar dışındaki şirketler veya kişiler icra ve icra takibi başlatabilir. Bankalar ilk etapta faiz ve para cezası uygulamasına giderler. İcra işlemleri ve icra davasında, sürecin nasıl işlediği, şikâyet sürelerinin zamanında uygulanması ve şikayetlerin uygun şekilde hazırlanması gibi birçok konu giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
Borçların toptan yerine taksitle ödenmesi gibi birçok çözüm sunan icra takibinin yanı sıra; İcra süreci yürütülürken, kişilerin haksız olarak yapılmış olabilecek eylemlere karşı protesto hakları vardır. Tüm icra işlemleri ve icra davası için Avukat Cihad Günel, etkili ve başarılı hizmetler vermektedir.
İcra İşlemleri Ne Zaman Başlatılır?
Borç alacak ilişkisi içerisinde, alacaklı olan tarafın borçlu olan taraftan aşacağını isteme hakkı tanınması olağan bir durumdur. Vadesi bulunan borçlarda vadenin dolması ile borçlunun borcunu ödemesi beklenen bir durumdur.
Söz konusu borcun, hukuken ispatlanmış bir yükümlülük olmakla birlikte, vadesi geçmiş borcun zamanında ödenmemesi ve uzun süre ödenemeyen borcun faiziyle birlikte ödenmesi de alacaklı-borç ilişkisine dahildir. İcra takibi ve alacak takibi işlemlerinin başlatılması amacıyla; Bir borcun varlığının yasal olarak kanıtlanması gerekir.
Bu borcun ispatı için belirlenen süre içinde alacaklı borçluya ihtar gönderir. İhbar süresi içinde cevap alamazsa, borçluya ihtar olarak borç hakkında bilgi gönderilecek ve borcu ödemesi istenecektir. Bu süre içinde borç ödenmezse; Borçlunun malvarlığının incelenmesi, borca yetecek mallar için icra takibi başlatabilir.
İcra Takibinin Çeşitleri Nelerdir?
Ödenmeyen borçlar karşısında icra takibinin başlatılması olağan bir süreçtir ancak bunun bir den fazla çeşidi bulunmaktadır. İcra işlemi, ispatlanabilen belirli bir borcun, borçlu tarafından ödenmemesi durumunda alacaklının alacağını yasal yollardan tahsil etmesine olanak tanıyan hukuki bir süreçtir.
Söz konusu icra işlemlerinin şu iki basamak altında yapılması genel kabul görmüş bir durumdur;
- İlamlı icra iş ve işlemleri
- İlamsız icra iş ve işlemleri
Söz konusu icranın türü ne olursa olsun atılacak olan ilk adım, borcun ödenmemesi nedeni ile mağdur olan alacaklının, İcra Dairesi’ne başvuru yaparak alacağının tahsil edilmesini istemesi gerekir.
İlamsız İcra ve Haciz İşlemleri Nedir?
Bazı durumlarda icra ve haciz işlemi başlatılması için mahkeme kararının bulunmasına ihtiyaç duyulur ancak mahkeme kararı bulunmadan başlatılan icra işlemlerine ilamsız icra denir. Hakkında icra kararına dair bir hüküm bulunmayan hallerde ilamsız icra ve haciz işlemleri başlatılabilir. İlamsız icra ve haciz işlemlerinde, genel olarak haciz işlemleri, kambiyo senetlerine özel olarak başlatılan haciz işlemleri, kiralanan mülkün tahliyesi şeklindeki icra işlemleridir.
İlamlı İcra ve Haciz İşlemleri Nedir?
Borçludan borcun tahsili amacıyla İcra Vekili tarafından açılan icra ve haciz davalarının sonucunda başlatılan haciz işlemleridir. Avukat Cihad Günel hukuk bürosu tarafından tüm haciz ve icra işlemleri ve davaları için etkili görevler yapılmaktadır.
İlamlı işlemlerde, şikayet oluşturan durumun taraflar için en kısa sürede ve mümkün olan en az kayıpla gerçekleşmesi sağlanır. İcra Kanununda yer alan tenfiz türlerinden biri olan ilam yoluyla tenfizin başlatılabilmesi için, icra memurunun ilam veya ilam olarak kabul edilmiş bir belgeye sahip olması gerekir. Hakkında icra kararı uygulanan borçlunun icra kararına itiraz hakkı yoktur.
İcra Takibi Nasıl Başlatılır?
Borçlunun yasal süresi dahilinde borcunu ödememesi durumunda başlatılması gereken icra ve haciz işlemlerinin ne zaman başlatılması gerektiği ve nasıl başlatılacağı da önemli bir konudur.
Alacaklı kişinin ya da avukatının icra sürecini başlatması için ilk olarak yapması gerekenler şunlardır;
- İlgili İcra Dairesi’ne yazılı bir dilekçe ile başvuru yapması
- Alacaklının İcra talebinde bulunulması halinde, icra idaresi tarafından ödeme emri veya icra emri ibraz edilmesi
Bu iki işlem ile icra işlemleri başlatılmış olur ve ödeme emri ile borçlu kişi borcunu yine ödemez ise icra davası için gerekli koşullar olgunlaşmış hale gelir.
İcra Davalarına İtiraz Edilebilir mi?
İcra ve haciz ile ilgili olarak, sadece icra memurunun ve alacaklı olan kişinin değil, borçlunun da yapması gereken işlemler vardır. Borçlu kişinin haklarından biri de icra sürecine itiraz hakkının bulunmasıdır. İtirazlar, ödeme emri kesinleşmeden önce borçlu tarafından mutlaka yapılmalıdır. Aksi takdirde protesto hakkı kaybedilir ve dava açılması gerekir. Bu tür itirazların zamanında verilebilmesi için icra ve icranın icrası için profesyonel bir icra avukatının desteği alınmalıdır.
İcra İşlemine Kimler İtiraz Edebilir?
Elbette herkesin yasal olarak itiraz hakkı bulunmaktadır. Ancak icra işlemlerine itiraz edilebilmesi ve itiraz hakkının geçerli olması için birtakım konulara dikkat etmek gereklidir. İcra ve haciz işlemlerine yapılan itirazlar kısa sürede değerlendirilerek sonuca bağlanır. İtiraz hakkı icra işlemlerinin başlatıldığı İcra Dairesi’ne sadece borçlu tarafından yapılır.
İcra takip ve haciz işlemlerine itiraz edilebilmesi için gerekli olan şartlar ve durumlar şunlardır;
- İspatlanabilir bir borç durumunun bulunmaması
- İşlem başlatılan borcun bir kısmının ödenmiş olması
- Borcun bulunması ancak tamamının ödenmiş olması
İcra Dairesi tarafından kendisine ödeme emri gönderilen kişinin, itiraz gerekçesi ile birlikte en geç 7 gün içinde aynı daireye itiraz etme hakkı bulunmaktadır. İtiraz hakkı sözlü ve yazılı olarak yapılabilir ancak icra dilekçesi mutlaka yazılı olarak yapılır. Borçlu olarak ifade edilen kişinin itirazı üzerine başlatılan icra ve haciz işlemleri durdurulur ve öncelikle itiraz başvurusu değerlendirmeye alınır.
İcra ve Haciz Takibinde Mal Beyanında Bulunmak Zorunlu mu?
Mal beyanı, borçlu olan kişinin borcunu ödeyebilmesi için yeterli mal varlığına sahip olup olmadığını ölçmek için alınan bir resmi evraktır. Borçlu kişiden alacaklı kişinin avukatı tarafından mal beyanında bulunması istenebilir.
Borcu olan taraf mal beyanı istenmesini ardından en geç 10 gün içinde mal beyanında bulunmalıdır. Bu durumda malını beyan etmezse, icra memuru malını beyan edene kadar 3 ayı geçmemek kaydıyla icra hakkı talebinde bulunma ve hapis cezası talep etme hakkına sahiptir. Yasak olarak adlandırılan bu hapis cezası, borçlunun 3 ay içinde malı beyan etmesi halinde kaldırılır.