Dolandırıcılık suçu TCK’nın 157-159. Maddeleri arasında düzenlenmiş bulunmaktadır.
Suçun temel şekli 157. Maddede; hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar salayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin adli para cezası verilir. Şeklinde tanımlanmıştır.
- maddede ise nitelikli dolandırıcılık başlığını tanıyan ve verilecek cezada artırıma gidilmesi gereken nitelikli hallere yer verilmiştir bazılarını örnek olarak sayacak olursak;kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle bu suçun işlenmesi, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi, basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi kişiye daha fazla ceza verilmesini gerektirir.
Daha Az Ceza Verilmesi Gerektiren Nitelikli Hal; - maddede düzenlenmiş bulunmaktadır buna göre bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde daha az ceza verilmesi gerekir ve bu durumda suç şikayete tabidir.
Dolandırıcılık Suçunun Maddi Unsurları;
İçindekiler
- Hileli davranışın gerçekleştirilmesi; dolandırıcılık çok hareketli bir suçtur. Hileli davranışlar ve haksız bir menfaatin temin edilmesiyle işlenebilir. Suçun oluşması bakımından ilk olarak ortada hileli bir davranışın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Hilenin neyi ifade ettiği kanunumuzda düzenlenmediği için içeriğini doktrin ve uygulama belirler. Hileden bahsedebilmemiz için kişinin belirli bir olayla ilgili yanılgıya düşürülmesi gerekmektedir. Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek suretiyle gerçekleşir bu aynı zamanda bir olayı gizlemeyi ve ona yeni başkaca unsurlar ekleyip değiştirmeyi de kapsar. Buna örnek olarak düşük ayarlı altına yüksek ayar vurmak ya da altın kaplama diyerek başkaca maddeler koymak verilebilir.
Bu suçun unsuru bakımından hile icrai veya ihmali davranışlarla gerçekleştirilebilir.
Gerçekleştirilen herhangi bir davranışın hile teşkil edebilmesi aldatmaya elverişli olmasına bağlıdır. - Muhatabın aldatılmış olması;; hileli davranıştan sonra ikinci olarak bu davranış neticesinde mağdurun aldatılmış veya mevcut yanılgının sürekliliğinin sağlanmış olması gerekmektedir.
- Aldatılan kişinin malvarlığı üzerinde belli bir yönde tasarrufta bulunmuş olması; üçüncü olarak hileli davranış sonrası düştüğü hata ile mağdur malvarlığı üzerinde bir tasarrufta bulunmalıdır. Kendi zilyetliğini iradesiyle bir başkasına devretmektedir mağdur ancak irade hile neticesinde oluşturulduğu için sakattır.
- Bir zararın meydana gelmesi ve buna karşılık olarak bir yararın sağlanmış olması; fail veya başkası lehine mağdurun uğradığı zarardan haksız bir yarar sağlanmış olmalıdır. Suçun oluşumu için gereklidir bu sebeple her somut olayda sağlanan yarar belirlenmelidir.
Nitelikli Haller;
Cezada artırım yapılması gereken nitelikli halleri teker teker sayacak olursak;
• Suçun dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi
• Suçun kamu kuurm ve kuruluşlarının zararına olarak işlenmesi
• Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle işlenmesi
• Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durumveya zor şartlardan yararlanmak suretiyle işlenmesi
• Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi
• Serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi
• Suçun kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişilerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi
• Basın veya yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi
• Sigorta bedelini almak maksadıyla işlenmesi
• Üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi
• Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan,onlar nezdinde hatrı sayıldığından bahisle ve belli bir işin görgürileceği vaadiyle aldatarak işlenmesi
• Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında işlenmesi
• Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi
• Kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kuurm ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle işlenmesi
• Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti kapsamında işlenmesi.
Şahsi Cezasızlık Sebebi, Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Şahsi Sebep Bakımından; (Tck M.167-169)
Bu suç haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin üstsoy veya altsoyunun veya evlat edinen veya evlatlığın ya da aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olacak şekilde işlenmesi durumunda ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
Eğer ki eşlerin hakkında ayrılık kararı verilmiş ise verilecek ceza yarı oranında indirilecektir. Burada suç şikayete tabidir.
Diğer bir sebep ise etkin pişmanlıktır. Kısmen tazminde bu hükmün uygulanabilmesi ek olarak mağdurun rızasını da gerektirir.
Teşebbüs Bakımından; Eğer ki ortada failin hileli davranışları mevcutken muhatab hileyi fark eder ve aldanmazsa bu durumda suç teşebbüs aşamasında kalmış olacakıtr.
Diğer bir durum ise elverişli hileli hareketlerle failin mağduru aldattığı ancak elinde olmayan nedenlerle yararın sağlanamadığı durumlarda da teşebbüs gündeme gelecektir.
Gönüllü Vazgeçme; dolandırıcılık suçu için gönüllü vazgeçme yararın sağlandığı ana kadar mümkün olabilecektir. Yarar sağlandıktan sonra karşı tarafının zararının giderilmesi hususunda gösterilen çaba ancak etkin pişmanlık bakımından gündeme gelebilecektir.
Yaptırım; temel şekli için verilecek ceza 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası olarak belirlenmiştir.
Nitelikli hali için ise 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası olarak düzenmenmiştir. Bunun yanında 158. Maddenin 1. Fıkrasındaki (e, f, j, k, l) bentlerinde düzenlenmiş bulunan haller gündeme geldiğinde hapis cezasının alt sınırı 4 yıldan az olamayacak, adli para cezasının miktarıysa elde edilen menfaatin iki katından az olması mümkün değildir.
Yetkili Ve Görevli Mahkeme;
Yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir. Nitelikli haller gündeme geldiğinde ise görevli mahkeme ağır ceza mahkemeleridir